ATATÜRK, MEVLÂNÂ VE MEVLEVÎLİK
Atatürk, 1926 yılında kendi emirleri ile müze halinde düzenlenerek ziyarete açılan Mevlana Müzesi (o zamanki adıyla Asar-ı Atika Müzesi)’ni ziyaret etmek istemiş ve öğleden sonra saat 14.00’te müzeye gelmişti.
Atatürk müzede tam üç saat kaldı. Sergilenen halıları, levhaları, yazma eserleri teker teker inceledi. Özellikle 14. ve 15. yüzyıllarda Türkçeye çevrilmiş Kur’an yazmaları dikkatini çekmişti.
- "Demek atalarımız yüzlerce yıl önce Kur’an’ı tercüme etmişler. Buna memnun oldum." Dedi.
Atatürk, müze salonlarındaki incelemelerinden sonra, eski Çelebi Dairesi olan müdür odasına geçmiştir. Odanın, Mevlana’nın sandukasının yer aldığı türbeye açık Niyaz Penceresi kemeri üzerine yıllar önce yeşil destarlı bir Mevlevi sikkesi (külahı) resmedilmiş ve sikkenin üzerine de talik yazı ile Mevlana’nın Farsça şu rubaisi yazılmıştır:
Derha heme besteend illa der-i tu
Ta reh nebered garib illa ber-i tu
Ey der Kerem-u-izzet-u nur-efşani
Horşid-u mah-u sitaregan çaker-i tu
Yazı Atatürk’ün dikkatini çekmiş ve yanında bulunan Hasan Ali Yücel’e okumasını ve tercüme etmesini emretmiştir. Farsçayı çok iyi bilen Hasan Ali Yücel, rubaiyi okumuş ve Türkçeye şöyle çevirmiştir:
"Ey keremde, yücelikte ve nur saçıcılıkta güneşin, ayın, yıldızların kul olduğu Sen (Allah). Garip aşıklar, senin kapından başka bir kapıya yol bulamasınlar diye öteki bütün kapılar kapanmış, yalnız senin kapın açık kalmıştır."
Atatürk, tercümeyi dikkatle dinledikten sonra, son cümle üzerinde durmuş, şöyle demiştir:
- "Demek bütün kapılar kapandığı halde, bu kapı açık oluyor. Doğrusu ben, 1923 yılında burayı ziyaretim sırasında, bu Dergahı kapatmayalım, müze olarak halkın ziyaretine açalım, diye düşünmüş, bir yıl sonra (Dergah ve tekkelerin kapatılması Kanunu) çıkar çıkmaz İsmet Paşa’ya Mevlana Dergahı ve Türbesi’ni kendi eşyası ile müze haline getiriniz demiştim. Görüyorum ki şu okunan şiirin hükmünü yerine getirmişim. Bakınız ne güzel müze oldu burası."
Atatürk 21 Şubat 1931 günü Mevlana Müzesi hatıra defterine;
“Bilgi eseri olduğu anlaşılan tertip ve intizamdan çok memnun oldum.”
-Gazi Mustafa Kemal. notunu düşmüştür.
Kaynak: Mehmet Önder, “Atatürk Konya’da”