Hadis - Hadis çelişkileri


 Ne gariptir en şerefli ve üstün olarak yaratılan canlı insan olsa dahi yine en büyük dalalet, gaflet içinde olan ve seçimleri ile en aşağılık olmayı beceren canlı da yine insandır,
Bunun nedeni Sultan Mehmed olmakta bir insan seçimi Marx olmakta bir insan seçimi, Biri kendi seçimleri ile en üstün biri kendi seçimleri ile en aşağılık.
Çelişkili şeylere inanmakta aşağılık olma belirtisidir...

Bugünde bu şekil bir çelişkiyi örneklerle göstermek, göz önüne sermek istedim.

1 - ORUÇLU İKEN KAN ALDIRILIR MI ?

1. Çelişik Hadis: “Kan aldırmak, yapanın da yaptıranın da orucunu bozar.”
Tirmizi Oruç 60; Ebu Davud Oruç 28; Buhari Oruç 32

2. Çelişik Hadis: “Peygamberimiz oruçlu iken kan aldırmışlardır.”
Ebu Davud Oruç 29-30; Tirmizi Oruç 59; Buhari Tıp 11

ikiside kitaplarda geçiyor ve ikiside sahih...
Peki hangi hadis doğru kabul edilecek? hangisi işe yarıyorsa o tabiki keyfi bir seçim...

2 - KÜÇÜK TUVALET NASIL YAPILIR ?

1. Çelişik Hadis: “Kim size Peygamberimiz’in ayakta küçük tuvaletini
yaptığını söylerse inanmayın.” Süneni Nesai 1-2 /25

2. Çelişik Hadis: “Peygamberimiz bir kavmin süprüntüsüne varıp
ayakta küçük tuvaletini yaptı.” Buhari 1 /167

garip bir başka durum ise paygamberin özel hayatına girilmesi, bize aktarılması ve seçtikleri birine uyulması... ve peygamberde bir insan olduğu için bir işi pek çok şekilde yapmıştır suyu ayakta yada oturarak içmesi gibi.

3- SU NASIL İÇİLİR ?

1. Çelişik Hadis: “Peygamber ayakta su içilmesini yasakladı.”
Ebu Davud 4 /No:3717

2. Çelişik Hadis: “Peygamber’i sizin benim gibi ayakta su içerken
gördüm.”   Ebu Davud 4 /No:3718

4 - HACDA İHRAMLI OLAN EVLENEBİLİR Mİ?

1. Çelişik Hadis: “Peygamber Meymune ile evlendiği zaman her
ikisi de ihramlıydı.” Nesai, 5-6/179

2. Çelişik Hadis: “İhramlı olan bir kişi (hacda olan) ne evlenebilir,
ne kız isteyebilir, ne de başkasının nikahını kıyabilir.” Nesai 5,6/249

5 - ÖLÜ HAYVANIN DERİSİ NE OLACAK?

1. Çelişik Hadis: “Peygamberimiz ‘Deri işlendi mi temiz olur’ dedi.
Sonra ölü bir koyuna rast geldi ve ‘Onun derisinden faydalansanıza’
dedi.”    Buhari 72/30

2. Çelişik Hadis: “Peygamberimiz ‘Ölü hayvanın ne derisinden ne
de sinirinden faydalanınız’ dedi.”   Hanbel 4/310,311

milyarlarca insan binlerce yıldır bunlara inanıyor...

Hadis - Kur'an Çelişkileri


Aklen insanın kullandığı iki kaynak çelişirse birini bırakması gerekir...
Ancak hadis dininde bunun uygulanmadığını görüyoruz.
Ve vazgeçtikleri kaynak bizzat Kur'an yani dinin temel kaynağı...
Bu yazıda değinmek istediğimde bu çelişkilere dair örnekler.

1- ALLAH’IN BALDIRI OLUR MU ?

Kuran: O’nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur.
42- Şura Suresi 11

Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını
açıp baldırını gösterir.”
Müslim, İman 302; Buhari 97/24, 10/29; Hanbel 3/1

2- ALLAH EL SIKIŞIR MI ?

Kuran: Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.
112- İhlas Suresi 4

Hadis: “Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına
koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında
hissettim.”  Hanbel 5/243


Allah'a yaptıkları yakıştırmalar akla yada kalbe yatan şeyler değil ancak sözde bu hadisler onlar için dinin olmazsa olmaz temellerinden biri...

3- DİN DEĞİŞTİREN ÖLDÜRÜLSÜN MÜ ?

Kuran: Dinde zorlama yoktur.
2-Bakara Suresi 256

Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.”
Nesai 7-8/14; Buhari 12/1883

Acaba insanlar neden dinden çıkıyor diye düşünüyorsanız nedeni hadisler

4- ÖLÜNÜN SUÇU NE ?

Kuran: Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü
yüklenmez.   53-Necm Suresi 38

Hadis: “Ölü, ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.”
Buhari K. Cemiz 32, 33, 34


Allah'ın merhametini hesaba kattığımızda hangisinin doğru olduğu gayet ortada 

5- ZALİM KİM ?
Kuran: Zulmedenler dedi ki: Siz olsa olsa büyülenmiş bir adama
uyuyorsunuz.    25- Furkan Suresi 8

Hadis: “Peygamber Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce
ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.”
Buhari 76/47; Hanbel 6/57, 4/367

Zulmedenler dedi ki...

6- EN BÜYÜK AZAP RESSAMLARA MI ?

Kuran: Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz.
Bunun dışında kalanı ise dilediği kişi için bağışlar.
4-Nisa Suresi 48

Hadis: “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.”
Buhari Tesavir, 89

demekki ressamlar firavundan, nemruttan, cengizden, stalinden daha günahkar...


Yalnız Kur'an

 


Sözde müslümanlar Kur'an'ı okumamaya and içmiş olsada hakiki müslümanların dini içi bakacağı ve okuyacağı tek kaynak Kur'an'dır. Bu yazıda değinmek istediğimse 
Neden yalnız Kur'an


"Ömer ve Aişe’nin de her ihtilaflı konuda “Hasbunâ kitâbullâh” (Bize Allah’ın Kitabı yeter!)

Buhari, 3:39, 64:83, 75:17, 93:51, 96:26; Müslim, 25:5

ya da   “Hasbukumu’l-Qur’ânu: (Size Kur’ân yeter!)         Buhari, 23:32; Müslim, 11:9

Rivayetlerden anlaşılıyor ki sahabeler (hakiki sahabeler) Kur'an'cı idi...


Araf 185: "Artık bu Kur’ân’dan sonra hangi hadise inanacaklar?"

Mürselat 50: "Peki bu Kur’ân’dan sonra acaba hangi hadise inanırlar ve inanacaklar?"
Casiye 6: "İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir. Sana hak olarak onları okuyoruz. O halde Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi hadise inanacaklar?"
Kur'an ayetlerine "rağmen" hadislere inanmak çok güç olsadaa geleneksel islam anlayışı ve hadisçiler sözde müslümanlar bunu başarmış tebrikler...

Maide 3: "Bugün, sizin için dininizi kemale erdirdim/ikmal ettim ve sizin üzerinize nimetimi* tamamladım. Sizin için din olarak İslam'ı seçtim/ beğendim."
Maide 3.ayet ile din tamamlanmış son peygamber inmiş dine dair hükümler kemale ermiş ve son dinin son vahyi gelmişti.
Ancak sözde müslümanlar tabiki de ayete uymadılar ve ardından yüzlerce hadis kitabı, ilmihaller, dine dair kitaplar yazdılar... Ne garip değil mi

Enam 115: Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir.

Yasin 69: Biz ona şiir öğretmedik. Ona yakışmaz da. Bu yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.

Enam 38: Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.

Zuhruf 44: Ve muhakkak ki o (Kur’an), hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride ondan mes’ul olacaksınız.

Nahl 89: Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve müslümanlara bir müjde olarak indirdik.

Ankebut 51: Sana indirdiğimiz, kendilerine okunmakta olan kitap, Kur’ân onlara yetmiyor mu? Elbette iman eden bir kavim için Kuran’da rahmet, öğüt ve ibretler vardır


Kur'an'da en çok vurgulanan şey sadece Kur'an fikri olsada bugün ümmetin en çok karşı çıktığı şey yine yalnız Kur'an fikridir...

vesselam

Hadislere göre, hadisler uydurmadır

 


Ne gariptirki en temel islam kaynağı Kur'an'dan önce hocalara veya hadislere
 ve sözde alimlere (ki alim herşeyi bilen ilimlerin sahibi demektir ve Allah'ın sıfatıdır)
ve Kur'an dışı her kaynağa müslümanların yönelmesi nedeni ile Kur'an anlaşılmaz.
ve hadisleri Kur'an'ın yasaklamasına rağmen (bkz: casiye 6, araf 185, Mürselat 50)
yinede hadislere uyulmakta.
 Ancak müslümanların çoğu yine habersiz ki hadislere göre, hadisler uydurmadır.
Ve hadisin yasaklandığını bildiren hadis var.
 evet yasaklanan şeyi yasaklanan şekilde aktarılmış...
Örnek hadisler:

Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.

Tirmizi, K. İlm 11

Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber dedi ki: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.”

El Hatib, Takyid 33

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.

İbni Hişam, Siret 4

Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.

Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması


Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.

Ebu Davud K Etime 39; Tırmizi K Libas 6; İbni Mace K Etime 60; El- Müracaat sayfa 20


Eğer Kur'an'a iman ediyorsanız, hadisleri reddetmelisiniz.

Eğer hadislere iman ediyorsanız, hadisleri reddetmelisiniz.


vesselam

Hadislerin Tarihi, Dört Halife ve Hadisler





İslam tarihinde en muteber sayılan ve takdir edilen, hükümlerinin kaynak alındığı dönem Raşidin halifeleri dönemidir yani dört büyük halife dönemi (İbn Haldun, Taberi, Seyf b. Ömer gibi büyük islam tarihçileri:Muaviye 5. Büyük Halifedir demişler)
 bu yazıda incelemek istediğim şu bu büyük insanların hadislere bakış açısı nedir sonuçta islam ümmeti bu kişilere büyük değer veriyor...
Ebu Bekir, Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın,haramını haram görün.”
Zehebi, TezkiratulHuffaz 1/3

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
İbni Abdül Berr, Camiul Beyanil İlm

Hadisler, Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: “Kitap Ehli’nin Mişnası gibi Müslümanların Mişnasıdır bunlar.”
İbni Sad, Tabakat, 5/140

Hz. Ömer, Irak’a yolculuğa giden arkadaşlarına şöyle demiştir: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kuran okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.”
Hanbel, Kitabul Ilel 1

Hz. Ömer şöyle der: “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmışlar ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabı’na hiçbir şeyi karıştırmam.” Diğer bir rivayette “Allah’ın Kitabı’nı asla başka bir şeyle değiştirmem.” Başka bir rivayette; “Ben yemin ederim ki Allah’ın Kitabı’nı hiçbir şeyle gölgelemem.”
El Hatip, Takyıdul İlm; İbni Sad, Tabakat
Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden dolayı Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı da Kırede dağlarına sürgün etmekle tehdit etmiştir.
Tahzırul Havas 10

İbni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden olmuştur.”

İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil İlm 1


Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar ederse, Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o hadisi arar bulur ve yok ederdim.”

Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması


Görüldüğü üzere raşid halifelere uymak istiyorsak hadislere karşı çıkmalıyız...


vesselam



Emir Timur Katliamları


Emir Timur şüphesiz tarihin gördüğü en büyük komutanlardan biriydi.
 Ancak Fetih politikasında katliamlara da yer vermişti, bunu bazı tarihçi zalim
bazı tarihçiler ise cani olarak yorumlamıştır. 
Fark şu ki zalim insan merhametsizce katleder, Cani ise yeri geldiğinde katleder.
Bu yazıda ele almak istediğimde yaptığı katliamlar

Şerefüddin Ali Yezdi, Emir Timur Zafernamesi syf 353:

İbni İlyas: “Timur Halep’te bir ay kadar kaldı. Bu arada askerleri şehir civarındaki köyleri yağmaladılar; evleri yıkmak için ağaçlar kestiler. Soygunda ve öldürme konusunda çok aşırı gittiler. Öldürülen bir kişi, yerde çok fazla ceset olduğu için yine bir başkasının üzerine düşüyordu. Söylendiğine göre Timur, ölülerin (kellesinden) her biri yirmi zirâ yükseklikte on minare yaptırmış. Kellelerin yüz kısmını rüzgâr alacak
şekilde dışa getirmişler. Ölülerin cesetlerini köpekler ve vahşi hayvanlar yesin diye sokaklarda bıraktılar. Bu olay sırasında Halep’te öldürülen erkek, yaşlı, kadın ve çocukların sayısı yirmi bin civarındaydı. Hezimet sırasında şehir kapıları önünde meydana gelen izdihamda atların ayakları altında ölenler bu rakama dahil değildir. Açlıktan ve susuzluktan ölenlerin
sayısı bu rakamdan daha fazladır. Timurlenk şehre ve kaleye sahip olduktan sonra, her ikisinde bulunan ne varsa yağmaladı. Bir ay kadar Halep’te kaldıktan sonra taş üstünde taş kalmamış bir şekilde
orayı terk etti. Bu muhasara sırasında ezan, kâmet okunmamış ve Cuma namazı kılınmamıştır.” (Bedâi-iz-Zuhûr, I/327)

İbni Arabşah: “Timur, bunca insanı helak ettiği yetmiyormuş gibi, kellelerden minareler yaptırdı. Böyle davranmasının sebebi şu idi: Şam naibi, Timur’un Halep’e gönderdiği çaparın başını kesmiş ve üstündekileri soyup almış; çaparın akrabalarından biri olayı Timur’a anlatmış ve öldürülen kişinin intikamının Haleplilerden alınmasını istemişti. Timur da onun bu isteğini kabul etmiş ve Halep halkına istediğini yapma hakkı vermişti. İşte bu kişinin isteğiyle Halep halkından bir kısmı öldürülüp
kellelerinden minareler yapılmıştı.” (Acâibu’l Makdur, s. 211)

İbni Tagrıberdi: “Halepte öldürme, soygun ve esir alma işi her gün devam etti.Aynı zamanda evleri yıkmak, camileri ateşe vermek için ağaçlar kesildi. Halep’in içi ve çevresi cesetlerle doldu ve hatta toprak görünmez oldu. Yürümek isteyen kişi cesede basmadan yürüyebileceği bir yer bulamazdı…” (El-Kevâkibu’s-Sâire, 12/223)

İbni Şıhne: “O yılın Şaban ayının on yedinci günü (2 Nisan 1401) Timurlenk, Şam’dan dönüp Halep’in doğusundaki Cabbul’a geldi. Helep’e girmedi ve şehirdeki adamlarına haber göndererek onu tahrip edip ateşe vermelerini istedi. Emri yerine getirildi. Timur’un emîr-i kelânlarından İzzeddin beni çağırıp şöyle dedi: “Senin ve beraberindeki kişilerin serbest bırakılması konusunda emîrden (Timur’dan) ferman çıktı. İstediğin kişiyi seç ve sayılarını yüksek tut.” Kadı Şerafeddin yanımdan hiç ayrılmıyordu. Onunla birlikte kalan kadıları topladık. Çevremize yaklaşık iki bin kadar Müslüman yığıldı. Sözü edilen Emîr İzzeddin’in refakatinde Meşhedü’l Hüseyin’e doğru yola koyulduk. Giderken şehrin her tarafından
göğe doğru yükselen alevleri gördük. O günden sonra Halep’te bir kişi bile kalmadı. Şehre girdiysek de bir kişiyi dahi bulamadık. Tam bir vahşet! Şehirdeki kötü kokudan ve vahşet manzarasından orada daha fazla kalamadık. Hatta sokaklarda yürümeye bile takatimiz yetmedi” 
(Acâibu’l Makdur, 222)

Buna karşılık Hicaz’a gitmek üzere yola çıkan ve Halep’e gelen Nizameddin Şâmî’nin,bütün olayları bir damın tepesinden bizzat gördüğünü belirtmesine rağmen, İbni Arapşah, İbni Tagrıberdi ve İbni İyas’ın kayd ettikleri kelleden minareler yapılmasından hiç söz etmemesi dikkate şâyândır. (Şâmî, Zafernâme, 296-297)

Görülen üzere Timur kendisinden önceki Moğolistan İmparatorluğu askerleri ile bu devletin devamı haline gelmiş ve aynı derecede katliamlar yapmıştı. Bu katliamlara farklı açıklamalar getirilebilir.
Mesela moğolların katliama alışmış olduklarından Timur'un bu moğol askerlerine söz geçiremeycek olması, Göz korkutmak istemesi vb örnek gösterilebilir.

Ancak bunun yanında katliam katliamdır ve buna bir sebep sunulamaz belkide Timur türk tarihinin en büyük askeri ve komutanıydı.
Ve hiçbir savaş kaybetmemişti, Ve kendi zamanında devlet başkenti semerkand döneminin en muhteşem şehri haline gelmiş
 ve Uluğ Bey, Ali Kuşcu gibi büyük astronom bilim adamları yetiştirmişti.









Kur'an'da Namaz Ayetleri




Genelde dinde tek kaynak Kur'an'dır diyenlerin duyduğu sık sorulan sorulardan biridir "Hadisler, İlmihal vb. Olmadan nasıl namaz kılacaksın?"Kur'an'da Namazın kılınışının olduğundan haberleri yoktur çünkü Allah'ın mesajını açıp bir kere okumamıştır ve nedeni de hocasının bunu emretmemesidir yani Allah'ın dinini değil hocaların dinini yaşamaktadır.Bu yazıda deyinmek istediğim Konuda bu


Kur'an'da Namaz Ayetleri:

Bakara-43 “Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.”

Bakara-125 Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun."

Bakara-144 "(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir."

Bakara-238 "Namazları ve (özellikle) orta namazı koruyun ve gönülden boyun eğerek Allah'ın huzuruna durun."

Ali İmran-43 “Ey Meryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rüku edenlerle birlikte rüku et. “

Nisa-43 "Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır."

Maide-6 "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz."

Maide-55 “Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.”

Maide-58 "(Ezanla) birbirinizi namaza çağırdığınız zaman (onu) bir eğlence ve oyun yerine koyuyorlar. Bu davranışları, kendilerinin akıl ermez bir topluluk olmalarındandır."

Araf-29 De ki: "Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (O’na) doğrultun. Dini Allah’a has kılarak O’na ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine O’na) döneceksiniz."

Araf-31 "Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin..."

Tevbe-18 "Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır."


Yunus-87 "Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın. (Ey Musa!) Müminleri müjdele! diye vahyettik."

Hicr-87 "Andolsun ki, sana namazlarda tekrarlanan yedi ayeti (Fatiha'yı) ve Yüce Kur'an'ı verdik."

İsra-110 De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.

Hac-26 "Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükuya ve secdeye varanlar için Evimi tertemiz tut."

Furkan-64 "Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler."

Şuara-218 “O, kıyam ettiğin zaman seni görmektedir.”

Ankebut-45 "(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor."

Fetih-29 “Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır...”

Vakıa-74 “O halde Rabbini, Azîm ismi ile tesbih et."

Müzemmil-20 "...Bundan böyle Kur'an'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'an'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin)..."

Müddesir (1-5) "Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini tekbir et (yücelt). Elbiseni temiz tut. Pislikten sakın."

Murselat-48 "Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.”

A'la-1 "(Ey Rasûlüm), Rabbinin çok yüce adını tesbih et."

Görüldüğü üzere Kur'an'da namaz apaçık var ancak yinede itiraz ederek ama rekat sayısı yok vakit yok eli nereye koyacağız bağlamak gerekir mi vb sorular sorulmaya devam edilecek ve Allah'ta bunu bildiğinden dolayı ayetinde detayları sormamamız gerektiğini belirtir
Maide 101: "Ey iman edenler! Her şeyi sormayın! Açıklandığında sizi zor duruma düşürecek şeyler vardır. Oysaki Kur'an indirildiği anda o şeyleri sorarsanız size açıklanır. Allah, onlardan vazgeçmiştir*. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Çok Hoş Görülü'dür."

Sözlerimde bir iyilik ve güzellik var ise Allah'ın ikram ve sözlerinin güzelliğindendir bir kötülük var ise nefsimdendir
hamd olsun islam nimetini bize bahşeden Allah'a

Vesselam

Hakikatte

 «Atatürk hakikatte milletin vefalı ve kahraman göğsünde yatıyor.» «17 Milyon Öksüz Kaldı.» «Bugün Türkiye yağmur yağmadan ıslandı.» «Kurtar...